Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | karşı koyamamak | succumb v. | ||
It was a temptation, Mary, and you succumbed. O bir ayartmaydı, Mary, ve sen karşı koyamadın. More Sentences |
||||
General | karşı koyamamak | yield v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | tepkilere karşı koyamamak | accede to pressure v. |